25 Ekim 2023 tarihinde Balıkesir, saat 14:12 sularında 6,1 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Bu ani ve kuvvetli sarsıntı, birçok vatandaşın kaygı dolu anlar yaşamasına sebep oldu. Derinliği 10 kilometre olarak kaydedilen depremin merkez üssünün Balıkesir’in kırsal bir bölgesi olduğu öğrenildi. Sarsıntı, çevre illerde de hissedildi ve vatandaşları alarma geçirdi. Depremin ardından yapılan ilk değerlendirmeler, can kaybı durumunun olmadığına işaret etti; ancak, yaralanmalar ve hasar veren binalar hakkında detaylı incelemeler sürmekte. Bu olay, bölgedeki deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Depremin hemen ardından, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) hızla devreye girdi. İlk olarak, şehirdeki ambulans ve kurtarma ekipleri, potansiyel yaralılar ve hasar gören binalara ulaşmak üzere yola çıktı. Sosyal medya aracılığıyla milyonlarca kişi, yaşadıkları korku dolu deneyimleri paylaştı. Deprem sonrası artçı sarsıntılar da hissedilmiş olup, vatandaşlar arasında paniğe yol açtı. Balıkesir Emniyet Müdürlüğü, güvenlik önlemleri çerçevesinde belirli bölgelerdeki ulaşımı kontrol altına alarak, olası bir tehlikenin önüne geçmeye çalıştı.
Balıkesir, Türkiye’nin en aktif deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunuyor. Uzmanlar, bu tür büyük depremlerin beklenmesi gereken olaylar olduğunu ifade ederek, bölge halkını önceden bilgilendiriyorlar. 2021 yılında yapılan bir çalışmada, Balıkesir çevresinde büyüklüğü 5’in üzerinde olabilecek depremler için hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanmıştı. Bu açıdan bakıldığında, 6,1 büyüklüğündeki sarsıntı şaşırtıcı değil; ancak, her defasında yaşam standartlarını ve güvenliği etkileyen bir kriz durumu yaratabiliyor. Son yaşanan deprem, bu önlemlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Deprem sonrası güvenlik önlemleri kapsamında, tüm okullarda ve iş yerlerinde tatil ilan edildi. Valilik, \"Gereksiz sebeplerle dışarıda dolaşan vatandaşların, güvenli alanlara gitmesi gerektiği\" yönünde uyarılarda bulundu. Hal böyleyken, birçok vatandaş, açık alanları tercih ederek güvenli noktalarda toplandı. Bu durum, insanların deprem sonrası dayanışma ruhunun ne denli güçlü olduğunu da ortaya koydu. Eldeki olanaklarla, yardımlaşma ve destek toplama faaliyetleri hızla başladı.
Ayrıca, uzmanlar, deprem sonrası vatandaşların kaygı ve korku ile başa çıkabilmeleri adına psikolog ve danışmanlık hizmetlerinin sağlanması gerektiğini de ifade ediyorlar. Çocuklar başta olmak üzere, birçok bireyin bu tür doğal afetlerin psikolojik etkilerinden etkilenme ihtimali oldukça yüksek. Dolayısıyla, çeşitli yerlerde psikolojik destek hizmetlerinin oluşturulması, bu süreçte büyük önem taşıyor.
Balıkesir'deki depremin ardından, Türkiye genelinden yardım teklifleri gelmeye başladı. Diğer illerdeki sağlık kuruluşları ve arama kurtarma ekipleri, Balıkesir’e yönlendirilme aşamasında. Bu tür dayanışmalar, onurlu ve birlikteliği pekiştiren bir milletin özelliklerinden biridir. Özellikle bu tür olaylarda, çok sık rastladığımız duyarlılık ve yardımlaşma kültürü, toplumun bir arada olmasının en iyi göstergesidir.
Yaşanan depremin ardından, Balıkesir halkı için önemli bir ders çıkartılması gerektiği, uzmanların üzerinde durduğu bir konudur. Kişisel hazırlıklar, ailelerden ve topluluklardan başlayarak, toplum genelinde farkındalık ve dayanıklılık oluşturulması gereken bir durum. Afetlerin, yalnızca doğada değil, sosyal düzende de etkiler bıraktığı göz önünde bulundurulursa, sistematik bir hazırlık ve planlama sürecinin kişisel ve toplumsal olarak nasıl olacağı konusu üzerinde durulmalıdır.
Son olarak, Balıkesir’deki 6,1 büyüklüğündeki depremin, yaşamla olan bağı ve karşılıklı etkileşimler üzerindeki etkilerinin doğru bir biçimde değerlendirileceği umulmaktadır. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de benzer olaylarla karşılaşılması söz konusu. Bu nedenle, tüm bireylerin ve toplumun bu afet olaylarına daha hazırlıklı ve dayanıklı bir şekilde yaklaşması, hayati önem taşımaktadır. Balıkesir halkı, bu dönemden güçlenerek çıkabilmek adına bir arada kalmalı ve dayanışma göstermelidir. Bütün bunların yanı sıra, yetkili kurumların da sorumluluklarını yerine getirmesi, bu sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesinde büyük rol oynamaktadır.