Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümü vesilesiyle bir anma mesajı yayımlayarak dünya kamuoyuna tarihi bir mesaj verdi. 11 Temmuz 1995 tarihinde yaşanan bu acı olay, Bosna Savaşı sırasında yaşanan en büyük insanlık dramı olarak tarihe geçmiştir. Erdoğan, mesajında, soykırımın unutulmaması ve benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması gerektiğinin altını çizdi.
Srebrenitsa, 1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı sırasında, Sırp güçlerinin kontrolüne geçmiştir. 11 Temmuz 1995'te ise Srebrenitsa'da bulunan Bosnalı Müslümanlara yönelik amansız bir saldırı gerçekleşmiş; bu saldırı sonucunda bine yakın erkek ve çocuk sistematik şekilde öldürülmüştür. Birleşmiş Milletler, bu durumu "soykırım" olarak nitelendirmiştir. Bu olay, II. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük soykırım olarak kabul edilmekte ve dünya genelinde nelere dönüşebilecek bir düşmanlığın göstergesi olarak hafızalarda yer etmektedir.
Erdoğan, mesajında, “Srebrenitsa’da yaşanan acıları asla unutmadık, unutturmayacağız. Bu tür trajediler karşısında sessiz kalmak bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen bu suçları, unutturmamak ve toplumsal hafızamızda yer edindirmek bizim sorumluluğumuzdur” ifadelerine yer verdi. Bu yaklaşım, Türkiye’nin Bosna-Hersek'le olan tarihî bağını ve insani sorumluluğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Srebrenitsa Soykırımı’na dair yayınladığı mesaj, yalnızca tarihi bir anmanın ötesinde, uluslararası politikada da önemli bir etki yaratmıştır. Türkiye'nin, geçmişte yaşanan bu tür trajedilere karşı duyarlılığını vurgulaması, diğer ülkelere de benzer duyarlılıkları gösterme çağrısı yapması anlamına gelmektedir. Özellikle günümüzde, etnik ve dini kimlikler üzerinden yaşanan çatışmaların arttığı bir dönemde bu tür mesajların iletilmesi, dünya barışı adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Erdoğan’ın ifadeleri, Türkiye'nin Balkanlar üzerindeki tarihî ve kültürel etkisini güçlendirdiği gibi, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası platformlarda insani değerleri ön plana çıkaran bir rol üstlendiğinin de altını çizmektedir. Bu durum, Türkiye'nin hem Bosna-Hersek ile olan ilişkilerini güçlendirmesi hem de diğer ülkelerin dikkatini bu trajedi üzerinde yoğunlaştırmasını sağlama potansiyeli taşımaktadır.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Srebrenitsa Soykırımı mesajı, yalnızca bir anma değil, aynı zamanda geleceğe dair bir öğrenme çağrısı niteliğinde olmuştur. Unutulmaması gereken bu acı, insanlık tarihi açısından önemli bir ders olarak bizlere sunulmakta ve bu dersin, dünya genelinde kabul edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Acıların yaşandığı yerleri unutmamak ve bu travmalar üzerinden yeni bir dünya inşa etmek, insanoğlunun ortak sorumluluğu haline gelmiştir.